{ "title": "Göz Kapağı Düşüklüğü", "image": "https://www.gozhastaliklari.gen.tr/images/goz-kapagi-dusuklugu.jpg", "date": "21.01.2024 09:04:35", "author": "merve ekmen", "article": [ { "article": "Göz Kapağı Düşüklüğü, Yüzde ilk dikkati çeken yerlerden biri olan gözler, aynı zamanda birçok hastalığın habercisi olabiliyor. En önemliler arasında yer alan göz kapaklarındaki düşüklükler, estetik bir problem gibi gözükse de bu durum zaman zaman beyin ve sinirleri etkileyen önemli hastalıklardan kaynaklanıyor olabilir. Bu sorunun gözün tamamen kapanmasına sebep olabiliyor. Yaş ile ve yapısal sebepler ile üst göz kapağında sarkmalar ve alt göz kapağında torbalanmaların oluşması oldukça sık rastlanan bir durumdur. Bu durum sadece estetik bozukluk oluşturmaz, kişilerin görmesini olumsuz etkileyerek, günlük yaşantılarında da rahatsızlığa yol açabilir. Ayrıca üst göz kapağı düşüklüğü sebebi ile kişiler kaşlarını kaldırarak göz kapaklarını açmak ya da başlarını geriye doğru iterek dengede tutmaya çalışmak istediklerinden bu durum kişide yorgunluk yaratacağı gibi dış görünüşü de olumsuz etkiler.

Göz kapağının normalden daha düşük seviyede olması durumuna tıbben 'pitozis' ismi verilmektedir. Göz kapağı düşüklüğü doğumsal ya da sonradan oluşabilir. Bu problem bazen gözün tamamen kapanmasına bile sebep olabilir. Göz kapağında enflamasyon, ödem, tümöral durumlar, kontakt lens kullanımı, göz kapağının yaşa bağlı olarak ve travmatik nedenlerle gevşemesi ile sarkması gibi birçok durum gerçek nörolojik neden ile karışabilir. Göz kapağı düşüklüğü sadece estetiksel bir problem değildir. Bu durum çocuklarda ya da yetişkinlerde farklı hastalıklara sebep olabilmektedir. Çocuklarda oluşan göz kapağı düşüklüğü estetik ve psikolojik problemlerin ötesinde kalıcı göz tembelliğine sebep olabileceğinden, özellikle göz bebeğini örtüyor ise mümkün olduğu kadar erken tedaviye başlanmalıdır. Yetişkinlerde ise durum farklıdır, göz tembelliği yapmaz fakat göz bebeğini örterse görmeyi engeller, yorgunluk ve sosyal problemlere sebep olur.

Göz kapağını kaldırmakla yükümlü olan sinirin, hipertansiyon ve diyabete bağlı olarak hasarlanması veya kafa içerisindeki seyri sırasında basılar, sinir-kas kavşağındaki bazı patolojiler ve göz kaslarını da etkileyen bazı kas hastalıkları da göz kapağı düşüklüğüne neden olabilecekler arasında sayılabilir. Yine beyin sapı ve omurilik kısmı patolojileri, akciğer tümörleri göz kapağı düşüklüğü ile giden özel bir tabloya sebebiyet verebilir.

Göz Kapağı Düşüklüğü Tedavi Nasıl Yapılır?

Göz kapağı düşüklüğü problemi olan kişinin ayrıntılı olarak sorgulama ve nörolojik muayene ile problemin hangi sebebe bağlı olabileceği çok rahat anlaşılabilir. Göz kapağı düşüklüğü ne zaman fark edildiği, tek ya da çift taraflı mı olduğu, gün içerisinde değişkenlik gösterip göstermediği, farklı bir şikâyet olup olmadığı, öyküde hipertansiyon ve diyabet sorgulaması yapılmalı ve ona göre uygun tanı konulmalıdır.

Tanı için her hasta da nöro-görüntüleme yapılmasına gerek yoktur. Beraberinde göz bebeklerinde asimetri ya da göz hareketlerinde kısıtlılık olan kişide daha dikkatli davranılmalıdır. Olası bir nörolojik sorunu araştırırken ayrıntılı bir göz muayenesi yapılarak, göz ile ilgili diğer sebeplerin de dışlanması uygun olacaktır. Göz kapağı düşüklüğüne sebebiyet veren etkene bağlı olarak klinik düzelmede farklılık gösterir.

Göz kapağı tedavisinde kullanılan Bleforaplasti olarak adlandırılan tedavi, göz kapaklarının ameliyat ile düzeltilmesidir. Çoğunlukla lokal anestezi altında yapılır. Aynı anda üst göz kapakları ya da hem üst hem alt göz kapakları beraber ameliyat edilebilir. Ameliyat sonrasında göz kapaklarında hafif morarma ve ödem oluşsa bile bu durum birkaç hafta içerisinde düzelir. Bleforaplasti ameliyatı olan hastalar görüşlerinin düzeldiğini ve yaşam kalitelerinin fazlasıyla arttığını dile getirmektedirler.
" } ] }