Göz migreni, günümüzde de tedavisi bulunmayan ender hastalıklardan bir tanesidir. Göz migreni olan kişi bu durumdan oldukça fazla etkilenmektedir. İlerleyen göz migreni rahatsızlığında kişi görme kaybı bile yaşamaktadır. Göz migreni gelişen teknolojiye rağmen tedavisi bulunamadığı için bazı ilaç yöntemleri ile göz migreni hastalığı kontrol altında tutulmaya çalışılmaktadır.
Göz migrenin yaşattığı durum 1-30 dakika arasında yaşanan kısa süreli ciddi ağrılardır.
Göz migreni ilaç tedavisi ile kontrol altında tutulmasına rağmen rahatsızlığı olan kişi oldukça fazla rahatsızlık duymaktadır. Bu hastalık uzmanların açıklamasına göre kadınlarda daha fazla görüldüğünü ifade etmektedirler. Göz migreni rahatsızlığı olan kişiler kısa süreli görme kaybı yaşamaktadırlar. Olası bu görme kaybı durumunda sakin olmaları gerekmektedir. Göz migreni baş ağrısı, göz önünde çizgiler ve göz içinde ışık çakmaları durumu şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu durumları yaşamanın ardına şiddetli baş ağrısı, ışığa karşı hassasiyet, bulantı ve kusma durumları da görülmektedir. Bu durumlara sebep olarak düzensiz beslenme ve uykusuzluk gibi durumlar baş ağrıları tetiklemekle göz migrenin ortaya çıkmasına yardımcı olmaktadır.
Göz migreni olan kişiler hastalığın geleceği durumu önceden tahmin edebilmektedirler. Bu tahminleri göz içinde çizgilenmeler, göz içinde ışık çakmaları gibi durumların ardına göz migreni atağı başlamaktadır. Göz migrenin asıl oluşma sebebi ise beyin damarlarının daralması sonucu ortaya çıkmaktadır.
İki farklı göz migreni hastalığı vardır. Retinal migren adı verilen hastalık tek taraflı görme kaybı ve baş ağrısı ile ortaya çıkmaktadır. Göz muayenelerinde hiçbir bulguya rastlanmamaktadır. Oftalmoplejik migren ise ender durumlarda ortaya çıkmaktadır. Göz hareketlerini kontrol eden sinirlerde felç oluşması durumudur. Bu durumun neticesinde de şaşılık, göz bebeğinde büyüme, göz kapağının düşmesi gibi durumlar ortaya çıkmaktadır. Bazı hastalarda baş ağrısı yaşanmadan göz migreni ortaya çıkmaktadır. Göz migrenin de en korkulan ise retina tabakası adı verilen göz iç yapısında kalıcı hasar ortaya çıkması neticesinde kalıcı görme kaybı yaşanma ihtimali oluşmaktadır. Göz kaslarında oluşan geçici felçlerde ortaya şaşılık, göz kapağı düşmesi, göz bebeklerinde büyüme durumları ortaya çıkmaktadır. Bu durumlarda kesin olarak doktorun gözetim altında olması gerekmektedir.